Çalışma Yaşamında Psikolojik Farkındalık

Çalışma yaşamım boyunca farklı yöneticilerle yolum kesişti. Her birinin izlediği yolları, yönetim tarzlarını gözlemleme fırsatım oldu. Bazen o izleri takip ettim, bazen yön değiştirip yeni adımlar attım.

Ancak bir şey ortak: Çoğu yöneticinin çalışma masasında, bazı başucu kitapları vardı.

Bu kitaplar, onların profesyonel dünyalarını şekillendiren ve zaman zaman iş dünyasındaki dinamik değişimlere adapte olmalarını sağlayan önemli referanslardı.İş hukuku, görüşme becerileri, çalışan memnuniyeti ve güncel İK konularıyla ilgili kitaplar her zaman göz önündeydi.

Bütün bu kitaplar arasında, bir eksiklik fark ettim.

İş dünyasında ve özellikle de İnsan Kaynakları alanında kullanabileceğimiz ancak pek yaygın olmayan bir kaynak: “Endüstri ve Örgüt Psikolojisi Sözlüğü”.

Araştırmalarımda henüz kapsamlı bir sözlük versiyonuna rastlamadım, ancak bu alandaki bazı anahtar kelimelere dair kaynaklar bulmak mümkün. Örneğin; çalışan tutumları, örgütsel bağlılık, iş doyumu gibi önemli terimler üzerine çok değerli çalışmalar var.

Eğer böyle bir sözlük olsaydı, benim önerim ilk 10’da şu anahtar kavramların yer alması olurdu:

1. Psikolojik Güvenlik: Çalışanların hata yapmaktan korkmadan fikirlerini özgürce ifade edebileceği bir ortam, verimli bir çalışma kültürünün zeminidir.

2. Psikolojik Sermaye: Çalışanların psikolojik kaynakları, iş yerindeki zorluklara karşı dayanıklılıklarını artırır. Psikolojik sermaye, öz yeterlilik, umut, dayanıklılık ve psikolojik iyimserlikten oluşur ve bu unsurlar çalışanların performansını ve örgütsel başarıyı doğrudan etkiler.

3. Örgütsel Adalet: Çalışanların, iş yerindeki kararların adil ve eşit bir şekilde alındığını hissetmeleri, kurumsal güvenin temel taşıdır.

4. Motivasyon Kuramları: Çalışanları işlerine motive etmek, başarıya ulaşmanın anahtarıdır. Maslow'un "İhtiyaçlar Hiyerarşisi"nden Herzberg'in "Çift Faktör Kuramı"na ve hatta modern yaklaşımlara kadar farklı teoriler, bu alanda derinlemesine incelenmelidir.

5. Çalışan Tutumları: Çalışanların işlerine, yöneticilerine ve iş yerlerine karşı geliştirdikleri olumlu veya olumsuz tutumlar, organizasyonel başarıyı doğrudan etkiler.

6. İş Doyumu: Çalışanların işlerinden aldıkları tatmin, onların verimliliği ve kuruma bağlılıklarını etkiler.

7. Öz Farkındalık: Çalışanların, güçlü ve zayıf yönlerini bilmesi, daha etkin bir şekilde çalışmasına olanak sağlar.

8. Tükenmişlik: İş yerindeki aşırı stres ve sürekli baskı altında çalışanların fiziksel ve duygusal tükenmişlik yaşaması.

9. Örgütsel Değişim: Kurumların gelişim ve dönüşüm süreçleri, doğru bir değişim stratejisiyle daha verimli ve sürdürülebilir hale getirilebilir.

10. Örgütsel İletişim: Etkin iletişim, bir organizasyonda başarıyı artıran, güveni pekiştiren ve çatışmaları çözen temel unsurdur.

Endüstri ve Örgüt Psikolojisinin temel taşları olan bu kavramlar, sadece akademik bir çerçevede değil, aynı zamanda her gün iş yerlerinde gözlemlerimizle de şekillenir.

Bir adım daha ileri giderek, bu sözlüğün her profesyonel için bir başucu kaynağı olmasını dilerim.

Örgütsel etkililik ve çalışan memnuniyeti sağlamak adına Endüstri ve Örgüt Psikologlarının katkılarının daha fazla görünür olacağı bir iş dünyası, hepimizin başarısını pekiştirecektir.

Uzm. Psk. Büşra Çakıcı

Daha Fazla Daha Az